Probiyotikler ve Sağlığımıza Etkileri
- Hande Didar
- 21 Ara 2020
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 13 Ağu 2023
Vücudumuzda yaşayan ve yararlı bakteriler diye bildiğimiz probiyotikler ne düzeyde vücuda alınmalı ve ne kadar etki göstermektedir? Etki gösterebilmesi için ne kadar tüketilmelidir? Probiyotikler hangi gıdalarda bulunur?

Bakteriler genel olarak hastalık oluşturan ve gözle görülmeyen mikroorganizmalar olarak bilinse de vücudumuzda yararlı mikroorganizmalar da yaşamaktadır. İlk defa anne sütüyle vücudumuza aldığımız bu yararlı mikroorganizmalar "probiyotik mikroorganizmalar" olarak bilinmekte ve vücudumuz içerisinde bizim bilmediğimiz bir sürü olumlu etkiye sahiptirler. Bu etkiler vücudumuzun probiyotik dengesini düzenli olarak devam ettirdiğimiz sürece devam edecektir. Bu dengenin bozulması gibi durumlarda ise farklı düzensizlikler ortaya çıkabilmektedir.
Her bireyin vücudunda yaşayan probiyotik mikroorganizma popülasyonu farklıdır ve kişinin beslenme şekline göre değişiklik göstermektedir. Genel olarak probiyotikleri sınıflandıracak olursak maya (Saccharomyces boulardii) ve bakterilerden (Lactobacillus ve Bifidobacterium türleri) oluşmaktadır. Tabi ki gıdaların içerisinde bulunan her mikroorganizma türü probiyotik değildir. Mesela herkesin düşündüğünün ve inandığının aksine yoğurt içerisinde bulunan bakteriler, probiyotik bakteri değildir. Bu bakteriler yoğurdun icat edildiği tarihte tesadüfen bulunmuş ve sütü yoğurda dönüştürerek farklı lezzetler katan bakteri türüdür fakat bu bakteriler probiyotik özellik göstermemektedir. Bir mikroorganizma türünün probiyotik olarak adlandırılabilmesi için bazı koşulları sağlaması gerekmektedir.

Bu koşullardan bazıları, konak canlı yani bizlerin sindirim sisteminde tutunabilmesi ve bize çeşitli yararlılıklar sağlıyor olması gerekmektedir. Bu yararlar arasında bizi hasta eden patojen bakterilerin bağırsaklarımızda tutunmasını engellemek ve bizim hasta olmamıza engel olmaları ve vücudumuza besinsel olarak katkı sağlamaları gibi etkiler sayılabilmektedir. Fakat yoğurt gibi fermente gıdaların içerisinde bulunan tüm bakteriler vücudumuzda tutunamaz bu sebeple bu mikroorganizmaları "probiyotik" olarak adlandıramayız. Aynı zamanda probiyotik bakterilerin, sindirim sistemimizin zorlu koşullarına dayanabiliyor ve bağırsaklarımıza tutunana kadar ve tutunduktan sonra da yaşıyor olması gerekmektedir. Bağırsaklarımızda tutunduktan sonra ise bu tatlı mikroorganizmaların vücutlarımızda sağladıkları yararlar saymakla bitmez. Bu yararların arasında;
Düzenli bir sindirim sistemi,
Bağışıklık sistemimizi güçlendirmesi,
İltihaplanmaların azalması,
Vitamin ve mineral emiliminin desteklenmesi,
Yaşlanmayı geciktirmesi,
Kardiyovasküler hastalıkların azaltılması,
Kolestrol seviyesini düşürmesi gibi etkiler sayılabilmektedir.
Peki probiyotikler sürekli tüketilmeli midir? Aslında bu sorunun cevabı da her bünyeye göre değişmektedir. Çünkü her bireyin probiyotik popülasyonu diğer bireylerden çeşitli koşullara bağlı olarak farklılık göstermektedir. Bu sebeple her birey, her probiyotik ürünü tüketmemelidir. Normal beslenme düzenimizde doğal olarak aldığımız probiyotikler vardır ve vücudumuz bu probiyotikler tarafından zaten korunmaktadır. Bu sebeple endüstriyel probiyotik gıdaları düzenli tüketilmediği sürece popülasyon dengemiz sürekli değişmektedir. Çünkü sürekli farklı probiyotik gıdaların kullanımı bireylerin bünyesindeki probiyotik bakteri popülasyonunun dengesini bozmaktadır ve bu da bireylerin sağlıklı olan bünyesinin bozulmasına yol açmaktadır. Kabızlık, hazımsızlık gibi çeşitli düzen bozukluklarımız olmadığı sürece normal beslenme düzeninizin dışında probiyotik gıda tüketimi sağlığınızın bozulmasına yol açabilmektedir. Bu sebeple doktorunuza danışmadan endüstriyel probiyotik gıdaların veya probiyotik ilaçların aşırı veya düzensiz tüketiminden kaçınılmalıdır.
Comments